Hazal Kaya ve Orhan Şimşek Ropörtajı

KANAL D'NİN SEVİLEN DİZİSİ "GENCO"DA "AHMET"İ OYNAYAN ORHAN ŞİMŞEK İLE "ÖZGE"Yİ CANLANDIRAN HAZAL KAYA, "DAHA YOLUN BAŞINDAYIZ. BİZ HENÜZ OYUNCU ADAY ADAYIYIZ" DEDİLER

Kanal D'de "yaz dizisi" olarak başlayıp elde ettiği reyting başarısıyla sonbahar - kış sezonunda da yayınını sürdüren "Genco" dizisinde birbirine aşık bir taksici ile bir üniversiteliyi canlandıran Hazal Kaya ile Orhan Şimşek, kendilerini daha yolun başında hissetiklerini söyledi. Oyunculuğu, eğitimlerini aksatmadan yapacaklarını en ideal iş olarak gören genç yıldızlar, "Biz bu yola baş koyduk." dedi.

Oyunculuğa geçişiniz nasıl oldu?
Hazal Kaya: Aile dostlarımızın ısrarı ile ajansa kaydoldum. Tofita, Nescafe gibi birkaç reklamdan sonra şimdi de Genco'da oynuyorum. "Sıla" dizisinde bölüm oyuncusu olarak rol almıştım. İtalyan Lisesi üçüncü sınıftayım.
Orhan Şimşek: 22 yaşındayım. Oyunculuk 15 yaşında ortaokulda tiyatro hocasını sevmemle başladı. O zaman bir oyun sergiledik. Kuzenim de tiyatro ile ilgileniyordu. Bana kurslara gitmemi ve kendimi geliştirmemi söyledi. Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'ne yazıldım. İki sene orada eğitim aldım. Sonra ailemin isteğiyle İnşaat Bölümü'nü kazandım ve okumya başladım. Ama olmadı, yapamadım. 1,5 yıl sonra bıraktım. Konservatuvar sınavlarına hazırlandım, girdim ve kazandım.
Dizi çekimleri için okul hayatınızda zorlandığınız oluyor mu?
Hazal: Hayat; okuldan eve, evden okula, evden sete geçiyor, ama ben halimden çok memnunum. Oyunculukta karar kıldım. Aldığım eğitim de oyunculuktan yana olacak.
Orhan: Ders programımı yardımcı yönetmenimize verdim. O da sağolsun ayarlamaya çalışacağını söyledi. Dönüşümlü bir şeyler yapacağız. Okul tabiki benim için daha önemli.
Dizinin bu kadar başarılı olma sebebi nedir sizce?
Hazal: Bu kadar çok tutulmasının sebebi herşeyin doğal olması. Çok hoş senaryosu var. Karakterler halkın içinden. İlişkiler çok gerçekçi. Bu yüzden sevildi.
Orhan: Senaryoyu okuduğum zaman güzel buldum. Değişik bir konusu vardı. Depremi anlatıyordu. Diğer dizilerden ayrılan bir özelliği vardı. İşlenmemiş bir konu. Üniversiteyi anlatıyor. Herkesin izleyebileceği bir dizi.
Dizide ki karakterlerinizi oynarken zorlandığınız oluyor mu?
Hazal: Özge bana çok uzak bir karakter değil. Yaşı itibariyle, rock müzik dinlemesiyle. Zaten etrafta görebildiğimiz bir karakter. Gerçekte de dizide olduğu gibi biraz asi denilebilir.
Orhan: Ben daha önce aldığım eğitimlerle de bir oyuncunun hayatı boyunca gözlem yapmasına inanırım. Yarın ben bir gazeteciyi oynarsam sizden de birşeyler alacağım. Yani şu an konuşuyorum ama sizi de gözlüyorum. Böyle bir açıklık, algının olması gerekiyor. Ben Müşfik Kenter'in öğrencisiyim. Hep şöyle der, "İnsan, her yerde insandır. Sadece durum ve koşulları değişiktir". Bugün taksici, yarın zengin bir işadamı olabilir ama yine dostluğa önem veririm. Sevdiğim insanları korumaya çalışırım, duygularımla hareket ederim.
Aldığınız tepkiler nasıl?
Hazal: Bana benzemek için mavi lens takanlar oluyor ki gözlerim yeşil. Benim gibi giyinmeye çalışanlar, yolda durdurup, "Genco senin ağabeyin", "Ahmet'e kötü davranma, yazık çocuğa" diyenler var. Çok güzel tepkiler geliyor. Hiç bir olumsuz eleştiri almadım.
Orhan: İlk bölümünü izlerken bir paket sigara içtim. O kadar kötüydüm yani. Dizi bitti, ben herkese rezil olduk dedim. Ama baktım tepkiler çok iyi. Mesela bir defasında dublajdan çıktım Maslak'tan taksiye biniyorum. Beşiktaş'a ne kadar yazar diye sordum. Taksici, "Abi sen taksici değil misin? Sen bilmeyeceksin de kim bilecek?" dedi bana. Bazen, "Hep aynı giyiniyorsun" diyorlar.
İsminize kurulan funclub siteleri var. Hayranlarınızla iletişiminiz nasıl?
Hazal: Evlenme teklifi yapan oluyor ya da "çok güzelsin" diyebilmek için saçma sapan yolları seçenler...
Orhan: Takip etmiyorum, ama duyduklarım, gördüklerim kadarıyla onlara teşekkür ediyorum.

Hedef kalıcı olmak
Hazal: Orhan ve ben oyuncu adayıyız daha. Hatta ben aday adayıyım. Ama benim de amacım işi hakkıyla yapabilmek. Ben daha çok Avrupa sineması, özellikle Ferzan Özpetek filmi istiyorum. İtalya'da oyunculuk okumak istiyorum.
Orhan: Bu işe girdiğim zaman ömrümün sonuna kadar sürekli bir şeyler öğrenmem gerektiğini biliyordum. İstediğim tek bir şey var bu işi hakkıyla yapmak. Öğrenip, düzgün bir şekilde gerçekleştirmek.

Milliyet Televizyon, 20 Ekim Cumartesi 2007